AYLIK BÜLTEN 
   1-31 EKİM 1999 * BÜLTEN NO: 9900-04
  
Başkanın Mesajı Sinem TONGAL Ebruli Ebru HAKKUL 7. Sayfa
Bu Köşeden Selim YENER Perspektif Gökçer BERKE Duyurular
(C) 1999 BÜLTEN KOMİTESİ
Pelin’in Köşesi Pelin TÜZÜNER
1999-2000 ÇALIŞMA DÖNEMİ
 
.
 Başkanın Mesajı 
Sinem TONGAL
 
Başkanınız sesleniyooooorrrrrrr.......... Cep telefonlarımızı kapatalım, sigaralarımızı söndürelim. Evett, herkes dinliyor, değil mi? Bu ay kulüp açısından çok iyi başladı, umarım aynı şekilde gider. Ayın ilk sohbet toplantısını Arzu arkadaşımızın evinde yaptık. Bize cici cici mamalar yapmıştı. Önümüzdeki toplantı da her eve bir Arzu kampanyası başlatalım. Arkadaşlar biliyorsunuz sohbet toplantılarımız herkese açık. Ancak yine de kulüp dışından çağırdığımız arkadaşlarımızı davet ederken bana ve evsahibine haber verirseniz ben gündemi ona göre hazırlarım, evsahibi daha rahat eder, kısaca hepimiz için daha iyi olacağını düşünüyorum. Komite çalışmaları da gayet iyi gidiyor. 10 Kasım, Afet ve 29 Ekim komite çalışmalarına görevli arkadaşlarımız katılıyorlar. Pelin  arkadaşımız 10 Kasım Komitesi’nin saymanlık görevini üstlenmiş, kendisini tebrik ederim. Bu çalışmalar bizleri ileri götürecektir. Ayrıca önümüzdeki dönem yönetim çevresi kabinesinin alt gruplarının, bu komite çalışmalarında başarılı olmuş arkadaşlar arasından seçileceğini de hatırlatırım. 
9 Ekim’de hep beraber Adapazarı’na gidiyoruz. Çocuklarla oyunlar oynayacağız, onlara resim yaptıracağız. Umarım biraz olsun onları eğlendirebilir, içinde bulundukları ortamdan koparabiliriz. Adapazarı ile ilgili geri dönüşleriniz ve ayrıntılar için beni arayabilirsiniz. Bu aydan itibaren kulüp telefon zinciri size aynı zamanda e-mail yoluyla iletilecek. E-postası olup da “e-posta adres grubu”nda de yer almayan arkadaşlar lütfen Arşiv ve Bilgi İşlem Komitesi başkanı Selim Yener ya da yardımcım Ebru Hakkul ile irtibata geçsinler. 
Dönemin ilk finansal organizasyonunu 21 Ekim’de gerçekleştiriyoruz. Romeo ve Julliet’e 150 adet bilet aldık. Kültür ve Gezi Komitesi ile Finans Komitesi’nin ortaklaşa çalışarak bu organizasyonu başarıyla tamamlayacağına inanıyorum. (Finansal organizasyonlarda en çok bilet satan arkadaşımıza ödülümüz vardı, hatırladınız mı?) Küçük birkaç hatırlatmam daha var. Carting için görevli arkadaşımız Barış Tüfekçioğlu başvurularınızı bekliyor. Son tarih 13 Ekim. Preforum içinse son başvuru tarihi 20 Ekim. Sizlere dağıttığımız başvuru formlarınızı  bana bir an önce iletmenizi bekliyorum. Çünkü kulüp olarak tek elden paranın bankaya yatırılması gerekiyor. Preforumlar harika geçiyor sabırsızlıkla bekliyorum, ama gördüğüm kadarıyla tek sabırsızlanan ben değilim! 
Çok önemli bir gelişme ve değişimin eşiğindeyiz. Üyelik Geliştirme Komitesi’nin çok güzel ve ayrıntılı bir çalışması var. Aday adayı arkadaşlarımız için hazırladıkları tablonun benzerini kulüp üyeleri için de hazırlamışlar. Bence çok başarılı bir çalışma, aynı zamanda iyi bir takip formu kendilerini tebrik ediyorum. Ancak bu çalışmayı yalnız götürmeleri mümkün değil aynı zamanda başkan yardımcımız, sekreterimiz, saymanımız ve toplantı yönetmenimiz başta olmak üzere hepimize görevler düşüyor. Bu çalışma kulüp iç tüzüğünün hazırlanması için de bir ön çalışma niteliği taşıyabilir. Hazırladıkları tablonun ayrıntılarını Üyelik Geliştirme Komitesi sizlere en kısa zamanda sunacak. Bu komitenin çalışmalarının diğer komitelere de örnek teşkil etmesini diliyorum. Tekrar teşekkürler. 
Herşeyin bir anda böyle düzene girmesi ve alınan sorumlulukların yerine getirilmesi beni o kadar mutlu ediyor ki. Yaptığım herşeyi çok daha zevkle yapıyorum. Daha fazlası için feyz alıyorum. Hepinize sonsuz teşekkürler. Unutmadan, bu ay, yani Ekim ayı toplantısında, size bir sürpriz var. Bekleyin... 
1999-2000 Çalışma Dönemi Başkanı
Sinem TONGAL
 
  
 Bu Köşeden 
Selim YENER
 
Pespembe Haberler...

Sevgili okurlarımız, bu ay size ülkemizde görmeye alıştığımız ve tüm dünyaya örnek olan davranışlardan ikisini aktarmak istiyorum. 

Hepimizin bildiği gibi kızıl yardımlarda tek tabanca olan bir kamu kuruluşumuz depremzedelere zamanında yaptığı yardımlar ve sunduğu yüksek teknoloji ürünü çadırlar sayesinde bir kez daha takdirimizi kazandı. Bu sevindirici duruma rağmen bu kuruluşumuzun değerli genel başkanı Bay Çelik yaptıkları yardımların takdir toplamasına rağmen yetersiz kaldığına inandığı ve bu kurumun ulaştığı yüksek teknolojiyi takip etmekte güçlük çektiği gerekçesiyle istifa ederek bizi üzüntüye boğdu. 

Kısa bir süre önce yayın hayatına başlayan bir gazetemiz süt mamülleri imal eden bir firmaya yaptığı makul teklife rağmen reklam alamaması üzerine, bu firmanın mağdur kalmaması için başka bir yayın kuruluşuyla uygun koşullarda anlaşmasına önayak olarak eşi benzeri olmayan bir davranış gösterdi. Bu da yetmiyormuş gibi gazetesinde bu kuruluşun ürünlerinin çok doğal olduğunu belirterek satışlarının artmasına destek oldu. Ayrıca bu gazetenin dağıtımını sağlayan kuruluşun yükünü hafifletmek için kendi dağıtım şirketini kurarak, bu kuruluşun çalışanlarının büyük bir bölümünü kendi kuruluşuna transfer etti. Bu büyük dayanışma üzerine, gazetenin ortağı bulunduğu eski dağıtım şirketi birçok yüksek tirajlı gazeteye ilanlar vererek şükranlarını dile getirdi. Bu davranışların tüm firmalara örnek olacağına inanıyorum. 
 

Neden Yanlış Konuşuyoruz?

Bu aydan itibaren size güzel konuşma ve doğru Türkçe ile ilgili kısa bilgiler vereceğim. Başkanlık dönemimde herkesin sıkılmaya başladığını anlayana kadar her toplantıda yeni bir ipucu vermeye çalışıyordum. Yine de, yazılı olduğu zaman daha dikkat çekeceğini düşünüyorum. İşte ilk kısa bilgi... 

Sonu ‘k’ ve ‘g’ ile biten özel adlar ve dilimize yabancı dillerden girmiş sözcükler, çekim eki alsalar bile ‘ğ’ harfine dönüşmezler. İşte bazı örnekler: 

TÜBİTAK’ı, Irak’a, bloku, diyalogu, hukuka, mahluku, tahrike, tedariki, viyadükü gibi. 
 

  
 Ebruli 
Ebru HAKKUL
 
Öğrendim ki...

Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız. 
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika. 
Hayatında nelere sahip olduğun değil kiminle olduğun önemli. 
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. 
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. 
İnsanların başına ne geldiği değil o durumda ne yaptıkları önemli. 
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var. 
Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor. 
Karşılık vermek düşünmekten çok daha basit. 
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. 
"Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var. 
Sen tepkilerini kontrol edemezsen tepkilerin hayatını kontrol eder. 
Kahraman dediğimiz insanlar bir şey yapılması gerektiğinde yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlardır. 
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor. 
Bazı insanlar sizi çok seviyor ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor. 
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz bazıları hiç karşılık vermiyor. 
Para ucuz bir başarı. 
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz. 
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak  için elini uzatır. 
İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir. 
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır. 
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor. 
Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde senin hayatını değiştirebilir. 
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez. 
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini  
bulmak zor. 
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların  da! 
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var. 
Aile hep insanın yanında olmuyor.  Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.  Aile her zaman biyolojik değil. 
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir. 
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.  Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor. 
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. 
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz. 
İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez. 
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır. 
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,  pişmanlığın uzun yıllar sürüyor... 
 

  
 Perspektif 
Gölçer BERKE
 
Yaşam İçin 11 Emir

Derin bir soluk alıp her maddeyi dikkatle okuyun, yaptıklarınızla yapamadıklarınızı toplayın, üstüne bilerek ve isteyerek yapmadıklarınızı ekleyin, onlardan bilmeden yaptıklarınızı çıkarın ve kendinize bir “Çevreci Notu” verin. Korkmayın bu notu aynada gördüğünüz kişiden başkası bilmeyecek. Eh, onu da kandıracak haliniz yok ya… 
1. Havayı kirletmemek için elimden gelen herşeyi yapacağım. 
Gereksiz yere otomobile binmeyeceğim, toplu taşıtlara ve bisikletime daha çok bineceğim, daha çok yürüyeceğim. Otomobil ile saatte 120 km/saat’ten daha hızlı gitmeyeceğim. Ozon tabakasını korumak için püskürtücü gaz içeren spreyleri kullanmayacağım. 

2. Suyu kirletmemek için elimden gelen her şeyi yapacağım. 
Daha az su kullanacağım. Yalnızca doğaya az zararlı olan temizlik maddelerini satın alıp onları az miktarda kullanacağım. Boya, yağ, ilaç gibi zehirli maddeleri suya atmayacağım. 

3. Toprağı korumak için elimden geleni yapacağım. 
Tarım ilaçlarını kullanmayacağım, yapay gübreleri gereğinden çok kullanmayacağım. Doğaya çöpatmayacağım, başkalarının da atmamasına dikkat edeceğim. 

4. Enerji tüketimini azaltacağım ve daha az doğal maddeyi ham madde olarak kullanacağım. 
Elektrikli ev araçlarını gereksiz yere kullanmayacağım, onları satın alırken en az enerji tüketenleri seçeceğim. 

5. Hayvanları korumak için elimden geleni yapacağım. 
Yaşamlarını sürdürmeleri artık tehlike sınırına gelmiş olan hayvanlardan yapılmış, kürk, fildişi, timsah derisi gibi ürünleri satın almayacağım. Hayvanlarda üzerinde test edilerek geliştirilmiş olan güzellik malzemelerini, vücut losyonlarını, kokuları satın almayacağım. 

6. Bitki dünyasının çeşitliliğini korumak için elimden geleni yapacağım. 
Bahçeme, balkonuma olabildiğince çeşitli bitkiler ekeceğim. Yaban otlarını öldüren ilaçlar kullanmamaya özen göstereceğim. Korumaya alınmış bitkileri koparmayacağım. 

7. Sağlıklı besin maddelerini yetiştirilmesi ve satılması için elimden geleni yapacağım. 
İçinde yapay katkı maddeleri içermeyen besin maddelerini tercih edeceğim. Yiyeceklerimi elden geldiğince üreticilerden alacağım ve sınai ölçekte, katkılar ve ilaçlarla yetiştirilmiş hayvansal ürünleri almamaya özen göstereceğim. 

8. Çöpümü azalatmak için elimden geleni yapacağım. 
Gereksiz paketlemelerden vazgeçeceğim. Çöplerimi çeşitlerine göre ayıracağım. İçecekleri cam şişede alacağım. Alışverişte plastik torba yerine pazar çantamı kullanacağım. 

9. Gürültüyü azaltmak için elimden geleni yapacağım. 
Daha az gürültü yapan iş makinelerini, ev gereçlerini alacağım. Komşularımın, iş arkadaşlarımın sessizliğe olan gereksinmelerini gözeteceğim. 
10. Çevre bilincine sahip bir tüketici olmak için elimden geleni yapacağım. 
Yanlızca doğayı ve çevreyi en az kirleten ürünleri satın alacağım. Bu tutumumla üreticilerin çevre dostu ürünler yapmasını ssağlayacağım. Müşteri her zaman haklıdır. 

11. 10 emri günlük yaşamımda uygulamak için elimden geleni yapacağım. 
 

  
 Pelin'in Köşesi 
Pelin TÜZÜNER
 
Kavanozdaki Taşlar

Zamanın iyi ve üretken olarak kullanımı konusunda zaman zaman kurslar düzenleniyor. İşte bu kurslardan birinde zaman kullanma uzmanı öğretmen, çoğu hızlı mesleklerde çalışan öğrencilerine “Hadi, küçük bir deney yapalım” demiş. Masanın üzerine kocaman bir kavanoz koymuş. Sonra bir torbadan irice kaya parçaları çıkarmış, dikkatle üst üste koyarak kavanozun içine yerleştirmiş. Kavanozda taş parçası için yer kalmayınca sormuş: 
“Kavanoz doldu mu?” 
Sınıftaki herkes, “Evet, doldu” yanıtını vermiş 
“Demek doldu ha” demiş hoca. 
Hemen eğilip bir koca kova küçük çakıl taşı çıkartmış, kavanozun tepesine dökmüş, kavanozu eline alıp sallamış, küçük parçalar büyük taşların sağına soluna yerleşmişler.. 
Yeniden sormuş öğrencilerine: 
“Kavanoz doldu mu?” 
İşin sanıldığı kadar basit olmadığını sezmiş olan öğrenciler “Hayır tam da dolmuş sayılmaz” demişler. 
“Aferin” demiş zaman kullanım hocası. Masanın altından bu kez de bir kova dolusu kum çıkartmış. Kumu kaya parçaları ve küçük taşların arasındaki bölgeler tümüyle doluncaya kadar dökmüş. Ve sormuş yeniden:  
“Kavanoz doldu mu?” 
“Hayır dolmadı” diye bağırmış öğrenciler. Yine “Aferin” demiş hoca. Bir sürahi su çıkarıp kavanozun içine dökmeye başlamış. Sormuş sonra.. 
“Bu gördüklerinizden nasıl bir ders çıkardınız?” 
Atılgan bir öğrenci hemen fırlamış: 
“Şu dersi çıkarttık. Günlük iş programınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman yeni işler için zaman bulabilirsiniz.”  
“O da doğru ama” demiş zaman kullanma hocası.. “Çıkartılması gereken asıl ders şu; Eğer büyük taş parçalarını baştan kavanoza koymazsanız daha sonra asla koyamazsınız.” Ve ardından herkesin kendi kendisine sorması gereken soruyu sormuş: 

“Hayatınızdaki büyük taş parçaları hangileri? Onları ilk iş olarak kavanoza koyuyor musunuz? Yoksa kavanozu kumlarla ve suyla doldurup büyük parçaları dışarda mı bırakıyorsunuz?” 
 

  
 7. Sayfa
 
 
Toplantı Programı 

- Açılış.  
- Türk Bayrağına Saygı Duruşu ve Leo Genel Kuralının Tekrarı.  
- Konukların Tanıtılması.  
- Sekreter ve Saymana Söz Verilmesi.  
- Başkandan Duyurular.  
- Yemek Arası.  
- Prezentasyon  
- Komite Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyelerine Söz Verilmesi.  
- Advisor’a Söz Verilmesi.  
- Üye ve Konuklara Söz Verilmesi.  
- Kapanış.  
   
Hatırlatmalar                                                                                                    

- Toplantılarımıza getireceğiniz konuklarımıza kulüp toplantılarımızda sigara içilmediğini hatırlatmanız rica olunur.   
   
Bülten Komitesi’nden Duyurular                                     

- Hepinizin bildiği gibi aylık toplantımızda dağıttığımız Ağustos ayı bülteni haricinde Eylül ve Ekim bültenlerini zamanında sizlere ulaştıramadık. Çeşitli aksaklıklardan ötürü yaşadığımız postalama problemlerini bu aydan itibaren çözdük ve geçtiğimiz aylarda yayınlayıp postalayamadığımız bültenleri de bu ay sizlere ulaştırmayı amaçladık. Bugüne kadarki aksaklıklardan ötürü özür diler, gelecek aylarda sizlerle zamanında görüşmeyi dileriz.  

- Geçen ay ufak bir uyarıda bulunmamıza sebep olan yazı, duyurular ve kapak fotoğraflarının Bülten Komitesi’ne geçen ulaştırılması konusunda bu ay daha dikkatli davranan arkadaşlarımıza teşekkür eder, bundan sonraki sayılarda bu konuya daha da özen gösterilmesini rica ederiz.  
 

  
 Duyurular 
 
Leo ve Lions Duyuruları 
07.10.99 Per : 29 Ekim Komite Toplantısı  Osmanbey Merkez  19.30 
08.10.99 Cum : Lions Hizmet Günü  
12.10.99 Sal : Şişhane Lions Kulübü Genel Toplantısı  Akgün Otel  19.30 
14.10.99 Per : 29 Ekim Komite Toplantısı  Osmanbey Merkez  19.30 
28.10.99 Per : 118-T Leo Yönetim Çevresi Konseyi  Gazi.M.K.İ.Okulu  19.30 
30.10.99 Cmt : Cumhuriyet Balosu 
Toplantılar 
01.10.99 Cum : Şişhane Leo Kulubü Sohbet Toplantısı  A.Köseoğlu'nun evi  20.00 
07.10.99 Per   : Şişhane Leo Kulubü Yönetim Kurulu  Pelin Tüzüner'in evi  20.00 
15.10.99 Cum : Şişhane Leo Kulübü Sohbet Toplantısı  Berna K.Şatır'ın evi  20.00 
19.10.99 Sal   : Şişhane Leo Kulübü Yönetim Kurulu  Ebru Hakkul'un evi  20.00
Aktiviteler
03.10.99 Paz   : Geleneksel Piknik  Belgrad Ormanları  
09.10.99 Cmt  : Adapazarı Çökekler Çadırkenti Ziyareti  Adapazarı  07.30 
17.10.99 Paz   : Carting  Gopis  12.00 
21.10.99 Per   : Tiyatro: "Romeo ve Juliet"  Harbiye M.Ertuğrul  20.30 
22.10.99 Cum : Sinema: "Eyes Wide Shut"  Beyoğlu - Emek S.  21.15 
> Yeniköy Leo Kulübü Derneği - 2.500.000 TL  
24.10.99 Paz  : Kültür Gezisi: "Haliç"  Edirnekapı  10.00 
> Nişantaşı Leo Kulübü Derneği - 3.000.000 TL  Mihrimah Sultan Camii 
Önemli Günler 
06.10.99 Çar : İstanbul'un Kurtuluşu  
14.10.99 Per  : Regaip Kandili  
24.10.99 Paz  : Birleşmiş Milletler Günü  
29.10.99 Cum : Cumhuriyet Bayramı 
Mutlu Günler 
24.10.99 Paz : Arkadaşımız Levent Ağdaş'ın doğum günü  
26.10.99 Sal : Arkadaşımız Gökçer Berke'nin doğum günü